SON DAKİKA

ALİ PAMUKSÜZER’İN TÜRK POLİSİ YAZISI


ALİ PAMUKSÜZER’İN TÜRK POLİSİ YAZISI
...............................................
                                         TÜRK POLİSİ 175 YAŞINDA
     Polis Teşkilatı’nın temeli 10 Nisan 1845 tarihinde atılmıştır. Ancak, Kurtuluş Savaşı’nda büyük mücadeleler veren “Milli Polis Teşkilatı” 20 Haziran 1920’de kuruldu.
     POLİS, adalet merdiveninin ilk başmağıdır. Bu basamak, adalete ulaşmanın tek yoludur.
     Savcı ve hâkimlerimiz, Polisin ortaya koyacağı deliller doğrultusunda karar verir.
     POLİS ve Adliye mekanizması, insan vücudunun birbirini tamamlayan organları gibidir.
     Onun içindir ki, bu anlamlı günün yıldönümünde; tarafsız, ilkeli ve gücünü sadece TC Devletinin yasalarından alan bir Polis Teşkilâtının ayakta kalabilmesi için vatandaş olarak üzerimize önemli görevler düşmektedir.
     POLİSİMİZ de, başarılı olma sırrının; polis-halk ilişkilerinden geçtiğinin bilincinde olmalı.
buna özen göstermeli. Tarsus Polisi, bu konuda üstün bir performans sergilemektedir.
     Türk Polisi’nin, halkın can, mal, ırz ve namusunu korumaktan başka, “TC Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” uğruna kutsal bir mücadele vermektedir.
     Tüm resmi ve sivil toplum kuruluşları, Polisimize bu kutsal görevde yardımcı olmalıdır.
     Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Dolmabahçe Sarayı rıhtımında; yaveri Salih Bozok'un görevli polise müdahale ettiğini görünce parmağı ile işaret ederek, ''POLİSE KARIŞILMAZ, VAZİFESİNİ YAPARKEN SERBEST BIRAKILMALIDIR!'' demiştir.
     Mustafa Kemal ATATÜRK, Polise çok önem vermiş ve polisin nasıl olması gerektiğini şöyle ifade etmiştir: "Polis, kanun adamıdır. Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat etmelidir. Polis, asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne kadar şefkatli olmalıdır” (1934)
     Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Beye, “Polis Koleji ve Enstitüsünün (Akademi) kurulmasını”, ATATÜRK emretmişti. Yıllarca Polis Teşkilâtının “Âmir” ihtiyacını karşılayan o kutsal eğitim kurumları bugün kapatılmakla büyük bir hataya düşülmüştür. Çünkü pire için yorgan yakılmaz, pireleri yok etmenin de bir yöntemi vardır.        
     Bu onurlu mesleğin içinden gelen naçizane biri ferdi olarak, bugün POLİSİMİZ’in ne zor şartlarda cansiperane, kutsal bir görev ifa ettiğini bilenlerdenim.
     Bu nedenledir ki, Polisimizin “Moral ve motivasyon”una önem verilmelidir.
POLİS’in moralini yüksek tutabilmek için gereken önlemler alınmalı; özlük hakları iyileştirilmeli; özellikle yaz mevsiminde moral eğitim merkezleri (Polis Evi ve kampları), Polis Teşkilatı dışındaki bürokratlara ve onların yakınlarına tahsis edilmemeli.
     Bu kutsal davaya bir ömür vermiş emeklilerimizin yaşam koşulları da göz önüne alınarak onurlu bir şekilde ömürlerini sonlandırmalarına yardımcı olunmalıdır.
     Emekli Emniyet mensuplarına son olarak verilen “Kimlikler”, Polis Teşkilâtının onuruyla asla bağdaşmayan bir görüntü sergilemektedir.
     TC Devletinin bekası için canını hiçe sayan fedakâr Türk Polisini, yıllardır “şamar oğlanı” gibi görerek kendi kusurlarının faturasını Polisimize kesmeye çalışmışlardır.
     Polis Teşkilatımızın kuruluşunun 175.Yıldönümünü en içten duygularla kutlar, üstün başarılar ve esenlikler, şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, gazilerimize uzun ömürler dilerim.


Hiç yorum yok